HAYATI YAKALAMAK
Hayatı bir yerinden tutmak istiyorum ama avuçlarımdan kayıyor tam yakaladığım dediğim anlarda. Biraz kırgınım, biraz da yaralı bu yüzden insanlara yaklaşırken çekinmem, bu yüzden kolayca içimi açamıyor oluşum. Ne de olsa savaş yaralarım var benim.
İçimin derinliklerin de gizlediğim, olmasını hayal edip durduğum ama olmayan tüm şeyler için özlemlerim var. Kendimi kandırmaya, oyalamaya çalışıyorum bir süredir. Hayatın anlamsız gidişini, mutsuzluğunu görmemek için. Kendimden kaçışlarımın odağını bu oluşturuyor. Sadece kendimden değil, herkesten kaçıyorum aslında. Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemenin ardında kan ağlayan dudaklar gizli ve bağırıp çağırmak haykırmak istiyorum tüm yüzlere defalarca. Olmuyor demek istiyorum, içimin bir yerinde bir şeyler yanlış.

Bunun için ne gerekiyor, kendimi nasıl tanıyacağım. Kimim ben aslında? Beynim de hiç durmadan konuşan ve hiç susmayan, delirtircesine benimle kavga edip duran o ses mi? Yoksa insanlara konuşan bu dudaklar mı? Yoksa daha derinde çok başka, bambaşka birisi miyim? Kendimle tanışabilecek miyim günün birinde?

Bir çağlayan gibi huzur duygusunu iliklerimde hissedemeyecek miyim hiç bir zaman. Ne zaman farkında olacağım? Ne zaman hissedeceğim. Tüm beslendiğim acılardan, hüzünlerden, umutsuzluklardan yakamı kurtarıp gerçekten yaşamaya ne zaman başlayabileceğim? Öpüldünüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder