14 Aralık 2015 Pazartesi

SPATYOMDAKİ RUHLA DENEYİMİMİZ


Dün gönül birliği yaptığımız arkadaşlarımızla evimde bir araya geldik. Birbirimiz üzerinde çalışmalar yapıp haftanın yorgunluğunu da atacağımız ve şifalanacağımız harika bir gün geçirme niyetindeydik. Çalışmalar sırasında evimde yaşamakta olan diğer tarafa geçiş yapamamış bir ruhsal varlığın farkına vardık. Oldukça ilginç bir deneyimdi. Bu yüzden blogumu okuyanlarla bu deneyimi paylaşmak istiyorum. Yoğunlaştığımda gözlerim kapalıyken bir varlığın silüetini gördüm içsel olarak bunun ölmüş bir insana ait olduğunu hissettim. Enerji çalışması yapan arkadaşlarımızdan birinin elinde sanki birisi tırnaklarıyla çiziyormuş gibi bir iz belirmeye başladı. Gittikçe kızarıyordu ve canı yanıyordu. Sonrasında sanki boğazımı birisi ya da bir şey sıkıyormuş gibi bir his gelmeye başladı. Ve üzerinde çalıştığımız arkadaşımızın vücudunu paylaşmak istediğini hissettim. Sonrasında içimden yapma nefes alamıyorum demek geldi. Bir ruh varlığının olduğunu çalışma yapan arkadaşlarımızla onayladık. Bir arkadaşımız ruhla bağlanabilmek için konsantre oldu. Ve ruhun evimizde sıkışmış bir ruh olduğunu net olarak anladık. Yaklaşık 1895 yılından beri buradaydı. Ve ölmeden önce bir askerdi. Öldüğünün kesinlikle farkında değildi. Bir sandalyede oturuyordu ve başında bekleyen iki ya da üç kişi tarafından işkenceye uğruyordu. Sonrasında da boğuluyordu. Bunun onun ölüm sahnesi olduğunu anladık. Karanlık bir yerde olduğunu görüyor ve ölüm sahnesini tekrar tekrar yaşıyordu. Casusluk yaptım. Kötülük yaptım diyordu. Ve boğularak öldürülmüştü.Üzgündü, çaresizdi ve ne olduğunu kesinlikle anlayamıyordu. İletişim kurmaya çalışıyordu.  Bulunduğu ortamı gerçek şekliyle görmüyordu. Sürekli bizi görmüyordu, bizi gördüğü zaman konuşmaya çalışıyordu. Düşünce yapısını kısa süreli olarak değiştirdiği hallerde bizi görebiliyordu. Diğer tüm zamanlarda kendi gerçekliğindeydi. Sürekli olarak öldürüldüğü sahneyi görüyordu. Ve bu hissi yaşıyordu. Bir yerde sıkışıp kaldığının hiç bir şekilde farkında değildi. Bize zarar vermeye de çalışmıyordu. Gördüğü zamanlarda sadece iletişim kurmaya çalışıyordu. Bu bağlantı sırasında bütün bedenimde inanılmaz bir enerji yoğunlaşması vardı. Hani tüylerim diken diken oldu dediğimiz hali yaşıyordum sürekli. Bağlantıyı kuran arkadaşımız zaman zaman ağlama hissi içine giriyordu. Enerjiyi tutmak üzere çalışma yapan arkadaşımızın elindeki çizik hissi azalırken ona da ağlama hissi geliyordu. Gözlerimizi kapadığımızda ruhun gördüğü şeyleri görüyorduk. Sonrasında ruhla konuşmaya başladım. Bir rüya alemindeydi. Öldüğünün kesinlikle farkında değildi. Ve tüm yaşadıklarını gerçek sanıyordu. Adeta bir cehennem hayatı yaşıyordu diyebilirim. İlk anda konuşamıyordu, sesi bir sinmişlik içindeydi sanki çıkmıyordu. Boğazı sıkılıyormuş hissi hiç kaybolmuyordu. Sesimi dinlemesini istedim. Ona yılın 2015 olduğunu kendisinin öldüğünü net bir şekilde söyledim. Gördüklerinin hayal olduğunu, kendisinin bir ruh olduğunu ve artık öldüğünü tekrar ve tekrar söyledim. Ruh bizim kim olduğumuzu sordu. Yavaş yavaş uyanmaya ve gerçeği idrak etmeye başlamıştı. Bir çok kez ağlama ve mutsuzluk hissi içerisine girdi. Kendini suçluyordu. Ama ona bunun bir deneyim olduğunu ve artık bittiğini net bir şekilde anlattım. Bir suçunun olmadığını ve bunun bir deneyim olduğunu çekmesi gereken her şeyi çektiğini ve artık bunu sonlandırabileceğini anlattım. Yaklaşık on beş dakikalık bir konuşmanın ve enerji vermenin ardından ruh bir kapı görmeye başladı. Ve kapıda kendisini bekleyen insanlar gördü ve diğer tarafa geçişi yapabildi. Ruh geçiş yaptığında enerjideki rahatlamayı net bir şekilde hissettik. Arkadaşımızın elindeki çizgiler sanki hiç orada olmamış gibi kayboldu. Bu dünya ile diğer dünya arasında sıkışmış olan bir varlığın diğer tarafa geçişini sağladık. Varlık ancak diğer tarafa geçişi sırasında normal konuşmaya başlayabildi. Ondan önce sesi hep kısık ve zorlukla çıkıyordu. Diğer tarafa geçerken normal ses tonuna kavuşmuş olarak bize teşekkür etti. Bu deneyimde rastladığımız ruh spatyomda mıydı bilmiyorum. Ama spatyomdaki bir ruh gibi tamamen hayal alemindeydi ve kendisine işkence çektirecek sahneyi tekrar tekrar yaşıyordu. Birisi tarafından sonsuzca tekrarlanan bir boğulma hissi ve bunu hak ettiğini düşünüp büyük bir suçluluk duygusu içerisindeki bir ruh. Oldukça sarsıcı bir deneyimdi ve bizlere dünya hayatındaki vicdan muhasebesinin ne demek olduğunu ve cennette ya da cehennemde olmanın ne demek olduğunu net bir şekilde gösterdi. Hepimiz temiz bir vicdanla diğer tarafa geçmenin ne kadar önemli olduğunu unutmamalıyız diye düşünüyorum. Sevgiyle Kalınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder