27 Kasım 2014 Perşembe



ÇAKRALAR HAKKINDA 
DETAYLI BİR ÇALIŞMA 

1.Çakra; Muladhara Çakra (Kök Çakra ) 
Cinsel organla anüs arasındadır. Rengi kırmızıdır. Dünyevi olanı simgeler.İlk çakra olduğu için bir ila sekiz yaşlarımız arasında gelişir ve kendi başına ayakta kalabilmeyi simgeler. Kök çakra fiziksel dünyayı ve ona duyduğumuz ihtiyaçlarla bağlantılıdır. Bu yüzden yer çekimiyle yakinen ilgisi vardır. Kök çakra bizi maddesel özümüze doğru çeken bir güce sahiptir. Hayatta kalabilmemiz ve devam ettirebilmemiz için gerekli enerjiyi sağlar. Blokaj durumunda korku, güvensizlik, tedirginlik yaşanır. İskelet yapısı,kemikler ve omurgayla bağlantılıdır. Vücut sıvılarımızdaki tuz dengesinden ve vücut metabolizmasını dengeleyen proteinler, yağlar ve karbonhidratları etkileyen hormonları salgılayan bölgeyle, böbrekler ve böbrek üstü bezleriyle bağlantılıdır. Eski zamanlardan bu yana, hayatta kalma içgüdümüzün kaynağı olan kaçma, saldırma dürtülerini salgılayan adrenalinin salgılandığı bezler de kök çakrayla bağlantılıdır. Yetersiz çalışması ağrılara sebep olur ilgili organlarda aktivite kaybı olur. Bu çakra varoluşumuzun temelini teşkil eder. Fiziğe ve yerküreye bağlar. Fiziksel faaliyetlerimiz bu çakranın nasıl çalıştığına bağlıdır. Yorgun isteksiz ve bitkin olmamız bu çakranın çalışmamasından kaynaklanır ya da enerji çekimi ile meşguldür. Bu çakra ile ilgili günlük meditasyonlar ve şifalandırmalar yapmak gerekir. Kök çakra sağlığımızı canlılığımızı kazanmamızı sağlayan merkezimizdir. Bu çakra aynı zamanda geçmiş hayatlarımızın da kilitlerini açarak bize gizli kalmış yeteneklerimizi ve bilgeliğimizi geri kazandırır. Ayrıca bu hayatımızı gölgeleyen geçmiş hayatların olumsuz motiflerini ve acılarını silmemizi sağlar. Bu çakrayı iyileştirdiğimizde ve pozitif şifa enerjisi ile çalışmasını sağladığımızda geçmişi şifalandırır daha canlı ve dinamik oluruz. Sevgi enerjisi kalp çakrası bölgesinden tüm bedene akar ve aura vasıtasıyla dışarıya yayılır. Başkalarının bize nasıl davranacağı ve bizi nasıl algılayacağı auralarımız yoluyla yaydığımız enerjiye bağlıdır. Sevgi enerjisi , hastalıkları iyileştiren içimizdeki korku ve duygusal stresleri yok eden bir enerjidir. Kök çakranın düzensiz çalışması fiziksel seviyede sırt ve bacak ağrılarına, aşırı kilo veya aşırı zayıflığa, kansızlığa ve kemik erimesine sebep olur. Bu problemler duygusal yüklerimizin sırt omurga ve bacaklarda ağrılar şeklinde ortaya çıkması demektir. Bu çakranın dengelenmesi için gıda olarak protein alımına özen gösterilmelidir.

Kök Çakranın Dengelenmesi:

Rengi: Kırmızı
Aroması: Sedir ağacı, patçuli, myrrh ve karanfil
Taşı: Kedi gözü,yakut, kırmızı mercan, akik, hematit ve kantaşı
Mantrası: LAM
Notası: Do
Etkilediği Burç: Oğlak
Etkin gezegeni ve elementi: Satürn ve toprak
Bağlantılı Duyu: Koku alma
Uyumlu hali: 30 saniyede 4 vuruş
Uyumsuz Hali:30 saniyede 4'ten fazla vuruş
Yetersiz Hali: 30 saniyede 4'ten az vuruş.
Uygun Müzik: Ritmik melodiler, davul ve perküsyonlu enstrumantal müzik.

2. Çakra Svadisthana ( Göbek, sakral çakra) 
Göbek deliğimizin iki parmak üstünde yer alır. Duygularımızı ve cinselliğimizi bu çakra kontrol eder. Fiziksel seviyede bağırsaklar, mesane, dalak, rahim ve seks organlarını kontrol eder. Fizik seviyede yaratıcılığın merkezidir. Pozitif çalıştığında, kendimizi iyi hissederiz. Bu çakra canlı ve dengeli ise duygularımız dengeli ve başkalarıyla ilişkilerimiz olumlu olur. Gerçek duygularımızı korkusuz ve abartısız ifade edebiliriz. Düzgün çalıştığında açık, etkileyici, yaratıcı ve akıcı oluruz. Yeterince çalışmıyorsa kendine güvensiz, çirkin ve değersiz hissederiz. Seksüel gücü zayıf , karşı cinsle ve hemcinsleriyle iletişim kurmakta güçlük çekeriz. Bu kişiler zevkleri inkar eder ve kendilerini bundan mahrum ederler. Aşırı ya da yetersiz çalışması durumunda, cinsellikte saplantılı davranışlar, hatta sapkınlığa varan eğilimlere ya da tersi frijidite yani sekse karşı ilgisizlik ve soğukluk görülebilir.Göbek çakrası sekiz ila ondört yaşlar arasında gelişir. Dolayısıyla gelişim çağında ikinci çakra dengesizliği yaşanır. Eğer bu dönemde takılıp kalırsa kişi hayata hüzünle bakan ve öz güven eksikliğine sahip olabilir. Göbek çakrası üreme hormonu bezleriyle bağlantılı olduğu için vücut tüyleri ve ses rengini de etkiler. Çocukluk döneminde aile ve çevreden gelen anlayış çerçevesinde duygular ifade edilir ya da bastırılır. Duyguların özgür ve rahat akmaması durumunda göbek çakrasında dengesizlikle başlar. Blokaj durumunda duygusal olarak kişi kendini patlamaya hazır hisseder, diğer kişilere karışan, kontrolü bırakmak istemeyen, otoriter ve manipulatif bir kişilik ortaya çıkabilir. Duygusal iniş çıkışlar ve dengesizlik hali ortaya çıkar. İzolasyon isteği gelebilir. Fiziki rahatsızlıklar kalın bağırsak sorunları,mesane taşları, sırt ağrıları, kadınlarda üreme organları, rahim ve yumurtalık hastalıkları ,kas spazmları, kabızlıktır. Bu çakranın dengelenmesinde sıvı alımı önemlidir. Dengeli haldeyken kişi neşeli, dışa dönük, kendine saygılı, etkileyicidir.

Göbek Çakrasının Dengelenmesi:

Rengi: turuncu
Aroması: Yasemin, gül ve sandal
Taşı: Quartz, sarı sitrin ve aventurin
Mantrası: Vam
Notası: Re
Etkilediği gezegen ve elementi: Pluton ve su.
Etkilediği Burç: Akrep, terazi ve yengeç.
Bağlantılı duyu: Tat alma.
Uyumlu Hali: 30 saniyede saat yönü tersi 6 dönüş
Uyumsuz hali: 30 saniyede saat yönü tersi veya saat yönü 6'dan fazla dönüş.
Yetersiz Hali: Saat yönü tersi 6'dan az dönüş.
Uygun müzik: Akıcı, ritmik ve kıvrak melodiler. örn. halk müziği.

3.Çakra Manipura, Solar Pleksus (Güneş sinir ağı) 
Göbek deliğimizle göğüs kafesimiz arasında yer alır. Solar plexususun sanksritçe anlamı 'Şehvetli Taş'demektir. Titreşim rengi sarıdır. Güneş gibi yani En temel özelliği güç ve iradedir. Bütünlüğe giden yolu birleştirir. Sosyal anlamda solar pleksus başkalarıyla olan iletişimimizi ifade eder. Değişim ve hareket bu çakrayla ilgilidir. Aynı zamanda kişinin benliğini güçlendirmesinde yardımcı olan çakradır. Bu güç kontrol edilerek ya da agresif metotlarla elde edilen bir güç değildir. Çakranın dengesizliği durumunda reddedilme korkusu, aşırı eleştirel tutum, kalabalıklar içinde bile yalnız hissetme yetenekleri bu çakradan gelir. Astral seyahat, psychic gelişme medyumik algılama bu merkezin tesirleri ile olur. Uyumsuz çalışmasında eleştiriye aşırı tepki verme, kontrol etme ihtiyacı, düşük benlik değeri, öz güven eksikliği. Fiziksel rahatsızlık olarak kendini gösterdiği yerler; Sindirim problemleri, diabet, sinir yorgunluğu, mide ülserleri, sindirim sorunları, alerjiler, şeker hastalığı, karaciğer, pankreas, ince bağırsak sorunları. Uyumlu çalışması halinde neşeli, dışa dönük, kendine saygılı, etkileyici kişilik. Bu çakranın gelişimi on dört, yirmi bir yaşları arasındadır. Bu çağda gençte kendine güven ve benlik değerinin geliştiği yaştır. Bu çakranın dengeleyici besini karbonhidratlardır.

Solar Pleksus'un Dengelenmesi:

Rengi: Sarı
Aroması: Ylang-ylang, vetiver, bergamot
Taşı: Sarı sitrin, aventurin, quartz, amber, topaz
Mantrası: RAM
Notası: Mi
Etkilediği Burç: Koç, Aslan
Etkin gezegeni ve elementi: Güneş, Mars ve ateş
Bağlantılı Duyu: Görme
Uyumlu hali: 30 saniyede saat yönünde 8 dönüş
Uyumsuz Hali:30 saniyede saat yönünde 8'den fazla vuruş
Yetersiz Hali: 30 saniyede saat yönünde 8'den az vuruş.
Uygun Müzik: Ritmik enstrümantal müzik, ilahiler ve dualı müzikler.

4. Çakra: Anahata; Kalp Çakrası: 
Göğüslerin tam ortasında vücudun merkezindedir. Tüm çakraların da merkezindedir. En belirgin özelliği sevgi çakrasıdır. Kalp, sevgi, aşk bu çakranın etkilediği alanlardır. Bu çakra aynı zamanda maddesel olanla ruhani olan arasındaki köprü işlevini de üstlenir. Sanskritçe 'Anahata' İki cismin birbirine çarpmadan çıkarttıkları ses' anlamına gelir. Aslında bu kelime metaforik olarak pek çok şeyi ifade eder. Erkek ve dişi, dünyevi olanla ruhani olan gibi. Şefkati, affetmeyi, koşulsuz sevgiyi ve kendini kabul etmeyi simgeler. Simgesi havadır. Aslında bu çakra bizi biraz zorlar çünkü doğamıza çok ters bir oluşum sergiler. Görünür dünyanın katı formlarından görünmez ve şeffaf olana bu çakra sayesinde geçiş yaparız. Timüs bezi bu çakranın etkilediği salgı sistemidir. Fizik bedenimizdeki etkilediği bölgeler kalp, göğüs, solunum yolları, akciğerler ve dolaşım sistemidir. Kalp çakrasının uyumsuz çalıştığı durumlarda vücudumuzda görülebilecek fiziki rahatsızlıklar; kısa ve sık nefesler, nefes alma güçlükleri, yüksek tansiyondur. Psikolojik açıdansa; bağımlılık, evham, endişe, alınganlık, melankoli, yalnızlık korkusu, duygusal bağlılıktan korkma ya da aldatılma korkusu yaşanabilir. Kalp çakrasının uyumlu çalıştığı durumlarda kişi: empati kurabilen, arkadaş canlısı, şefkatli, başkalarını desteklemeye hevesli ve herkesteki en iyiyi görme hasleti. Kalp çakrasını dengelemek için bol bol yeşil yapraklı sebze tüketmek faydalıdır.Kalp çakrasının gelişimi yirmi bir ala yirmi dört yaşlar arasındadır. Bu dönemde büyük aşklar yaşanması ya da kalp çakrasının simgesi olan 'evlilik' olayının sıkça gerçekleştirilmesi tesadüf olmasa gerek.

Kalp Çakrasının Dengelenmesi:

Rengi: Yeşil, Pembe,Altın
Aroması: Gül, bergamot, melissa, neroli
Kıymetli Taşı: Pembe Quartz, Kunzite, Kırmızı Turmalin, aytaşı, malahit ve yeşim.
Mantrası: YAM
Notası: Fa
Etkilediği Burç: Terazi ve boğa
Etkin gezegeni ve elementi: Venüs ve hava
Bağlantılı Duyu: Dokunma
Uyumlu hali: 30 saniyede saat yönünde 12 dönüş
Uyumsuz Hali:30 saniyede saat yönünde 12'den fazla vuruş
Yetersiz Hali: 30 saniyede saat yönünde 12'den az vuruş.
Uygun Müzik: Klasik müzik

5. Çakra: Vishuddha, Boğaz çakrası: 
Beşinci çakra kendini mavi ile ifade eder.Boğazımızın üstünde köprücük kemiği ile gırtlak arasında yer alır. İletişimin çakrasıdır. İletişimden kastımız kişinin kendisi ve içinde yaşadığı tüm ortamla olan ilişkisi ve iletişimidir. İletişim, ses kendini ifade etme, konuşma ve yazma yeteneği bu çakranın etkilediği özelliklerdir. Boğaz çakrasının vereceği hayat dersi; kişisel ifade ve seçim yapabilme gücüdür. Boğaz çakrası yirmi sekiz ile otuz beş yaşları arasında gelişir. Bu noktada çevrenizde otuzlu yaşlarında kariyerlerinde radikal değişime giden ne kadar çok insan olduğuna dikkatinizi çekmek isterim. Etkisiyle değişimin ve transformasyonun mümkün olduğu çakra merkezidir. Uyumsuz çalıştığında kendini ifade etme sorunları yaşar kişi bunun sonucunda da öfkenin biriktirildiği bölge olabilir. Uzun süreli ses kısıklıkları, konuşurken ses çatallaşması, boğaz enfeksiyonları kendini ifade etmede yetersizliğin belirtileridir. Gene uyumsuz çalıştığında kişi yalancılığa ya da tam tersi aşırı ağzı sıkılığa meyilli olabilir. Boğaz çakrasının uyumsuz çalıştığı durumlarda; tüm durumlara engel olma isteği, çekingenlik, aşırı mükemmeliyetçilik, yaratıcılıkta kapalılık, utangaçlık, güçsüz hissetme veya düşüncelerini ifade edememe durumları ortaya çıkar. Boğaz çakrasının etkilediği fiziksel bölgeler ve hastalıklar : Ses telleri, akciğerler, yemek borusu, Ses sorunları çatallı ve kısık ses, Tiroid rahatsızlıkları,boyun ağrıları ve problemleri, astım krizleri, guatr, hipertiroid, deri döküntüleri, kulak enfeksiyonları, boğaz ağrısı, ileri durumlar da larenks ( gırtlak) kanseri. Boğaz çakrasını uyumlu çalıştığı durumlarda: kuvvetli ilhamlara sahip sanatçılar, güzel sesli başarılı konuşmacılar, halkla ilişkiler ve reklamcılığa yatkınlık. Yazarlığa ve sunuculuğa uygun olurlar. Boğaz çakrasının etkilediği organlar; Boğaz,ağız bölgesi, boyun ve omuzlar, ense, dişler, kulaklar, tiroid salgı bezi. Boğaz çakrasını dengelemek için bol bol meyve tüketilmelidir. Mavi gökyüzü, sakin göl yada durgun su manzaraları boğaz çakrasını dengelemek için faydalı doğa deneyimleridir.

Boğaz Çakrasının Dengelenmesi:

Rengi: Mavi
Aroması: Adaçayı, okaliptüs, papatya ve myrrh
Taşı: Lapis lazuli, turkuaz ve aqua marin
Mantrası: HAM
Notası: Sol
Etkilediği Burç: İkizler, başak
Etkin gezegeni ve elementi: Merkür ve eter
Bağlantılı Duyu: Ses- duyma
Uyumlu hali: 30 saniyede saat yönü tersine 16 dönüş
Uyumsuz Hali:30 saniyede saat yönü tersine 16'dan fazla vuruş
Yetersiz Hali: 30 saniyede saat yönü tersine 16'dan az vuruş.
Uygun Müzik: New age ve yankılı sesler

6. Çakra Ajna, 3.Göz Çakrası: 
İki gözün arasında kaşların ortasında yer alır. Üçüncü göz çakrası sezgiyi simgeler. Sanskritçe 'Ajna' bilmek demektir. Bu çakranın kuvvetli olduğu kişilerin yüzyıllardır medyum, fal ile uğraşması tesadüf olamasa gerek. Üçüncü göz çakrasının etkilediği sistem hipofizdir. ( Hipofizin beynimizdeki işlevi iten ve dışarıdan aldığı tüm mesajları toplayarak yönetici hipotalamus'a göndermektir.) Dolayısıyla en alt çakranın etkilediği salgı sisteminden başlayarak yukarıya kadar gelen tüm mesajları hipofiz toplar ve gönderir. Üçüncü göz çakrasının uyumlu çalıştığı durumlarda kişi geçirgendir. Ne demektir geçirgen olmak; dışarıda meydan gelen olaylar veya durumlardan etkilenmeden merkezinde durabilmektir, aynı zamanda ortamlardaki tüm olumsuzlukları olumluya çevirebilme, her şeyin üstüne çıkıp dışarıdan bakabilme yetisi vardır. Kişi oluşun bilgisine sahiptir, sezgi yetenekleri sayesinde analiz yapabilir ve bundan şüphe etmez. Bu durumda kişi iradesinde tamdır. yani sezgilerine güvenerek geliştirdiği iç duygularıyla yıkılmaz bir kale gibi geçirgendir. Gözlerin görebildiğinin ötesini görür.Duygusal zekası çok kuvvetlidir. Telepatik yetenekleri çok gelişmiştir bu yüzden yükselmiş varlıklarla bağlantı kurabilir ve onlardan ruhsal yardım alabilir. Üçüncü göz çakrasının uyumlu çalışmadığı durumlarda; kabuslar, öğrenme zorlukları ve halüsinasyonlar görülebilir, başarısızlık korkusu, hiç bir şeyden emin olamamak, her şeyin zıddına hareket etme dürtüsü. Üçüncü göz çakrasının etkilediği fiziksel organlar: Yüz, baş, sinir sistemi,hipofiz bezi, gözler, beyin ve beyincik. Rahatsızlıklar: Migren, şiddetli baş ağrıları, körlük ya da görme bozuklukları, sinirsel rahatsızlıklar. Psikolojik olarak etkilediği yerler, bağnazlık ya da aşırı tutuculuk, duygusallığa asla yer vermeyen katı mantıkçı tutum, yalnızlık duygusu. yetersiz çalıştığında kişi; maddesel olana aşırı bağımlıdır, ruhsallığı reddeden aşırı akılcı yaklaşımlara gider. Süper egosu çok kuvvetlidir yani toplum kurallarına aşırı önem verir, unutkandır, duygusal rollerde zorlanır.( örn: baba, eş, sevgili, dost rolleri) Gelişim yaşı yoktur doğuştan ya da sonradan gelişir. Beslenme metodu yoktur. Yükselme ruhsal boyutta gerçekleşmeye başladıktan sonra kişinin maddesel besinlere çok fazla ihtiyacı kalmaz.

Üçüncü Göz Çakrasının Dengelenmesi:

Renk: İndigo mavi, Mor.
Aroması:Günlük, menekşe,yasemin
Taşı: Ametist, Florit, azurit, sodalit, Lapis Lazuli
Mantrası: KSAM ( Dil dişlere yaklaştırılarak ıslık gibi bir sesle KS harfleri çıkarılır)
Notası: La
Etkilediği Burç: Yay, Kova, Balık
Etkin gezegeni ve elementi: Neptun ve Jüpiter
Bağlantılı Duyu: Altıncı his
Uyumlu hali: 30 saniyede saat yönü 96 dönüş
Uyumsuz Hali:30 saniyede saat yönü 96'dan fazla dönüş
Yetersiz Hali: 30 saniyede saat yönü 196dan az dönüş.
Uygun Müzik: Ormanların uğultusu, kozmik sesler

7. Çakra:Sahasrara; Taç Çakra, Tepe Çakrası 
Başımızın tepesinde en orta noktada yer alır. Beyaz, altın ya da koyu mor renkle belirtilir. Diğer çakraların dengesiz ya da yetersiz çalışması durumu tepe çakra için geçerli değildir. İhtiyacımız olan hayat gücünün geldiğine inanılan bağlantı noktasıdır. Aura bedenlerini evrene ve ilahi olana bağlayan bağlayan gümüş kordon taç çakradan çıkar. Benliğin ve bedenin çok ötesindedir. Ruhsallığı, her şeyle birlik olma duygusunu simgeler. Aynı zamanda yuva ve evi de simgeler. Hindu geleneğindeki çizimlerde 'sahasrara' yani bin yapraklı lotus, yapraklarını sonsuza doğru, kendi içinde sürekli açan bir lotus olarak resmedilir. Sanskritçe kelime karşılığı da Bin katlı demektir. İnanılan odur ki aydınlanmaya, kendi farkındalığına ya da bütünlüğe giden yolda, aşağıdan yukarıya kadar bize tek tek yardım eden çakralar birliğe tepe çakrada varırlar. Yani aslında tepe çakra bir nevi ruhsal merkezdir. Aydınlanma, kozmik bilince ulaşmaya ve erdem'in akışına olanak sağlar.Fizik bedende etkilediği yerler beyin,kafatası,beyin zarı, cilt ve epifiz bezidir. Çakranın uyumlu olduğu durumlarda; Kişi bireysel egosunu bırakır ve evrensel egoyu kabullenerek her şeyle birlik olma duygusunu deneyimler. Bolluk ve sonsuz mutluluğun saf bilincinde yaşar. Kendini ruhsallığa açarak bilinçaltına tam hakimiyet kurar. Hayattaki mucizeleri deneyimler. Çakranın uyumsuz olduğu durumlarda kişi paranoyaya yakın ölüm korkusu, ruhsallığı inkar etmeye ve kaçmaya eğilim gösterir, akıl ve mantıkla evrendeki her şeyi açıklamaya çalışarak psikolojiye sırtını dönebilir, aşırı egosantrik bir kişiliğe sahip olabilir, sorular içinde boğuşur ve hiç birine cevap bulamaz, manik depresif bir ruh halinde olabilir, cinselliğini ifade etmede sapkın davranışlar sergileyebilir, Yetersizse; birileri tarafından engellenme korkusu yaşar, sevinç, memnuniyet eksikliği, yıkıcı hisler,panik ve tükenmişlik duygusu, ait olamama hissi, depresyon ve migren görülür. Fziksel olarak uyumsuz olma halinde çevre kirliliğine aşırı hassasiyet, kronik yorgunluk, alzheimer, sara görülebilir. Bu çakranın etkilediği kişiler giderek toplumdan soyutlanır, yüksek ve ücra köşelere gitme ihtiyacı duyarlar. Dünyanın ruhsallıkta en kadim ve yükselmiş tüm uygarlıklarının (bkz.Tibet, Peru vs.) dağlık bölgeler yerleşmiş olması tesadüf olmasa gerek.

Taç Çakranın Dengelenmesi:

Rengi: Beyaz , altın, koyu mor
Taşı: Kuartz, elmas, opal, ametist.
Aroması: Günlük, lavanta, frankinsense, gülağacı ve lotus çiçeği
Mantrası: AUM ( dünyanın bilinen en eski en kuvvetli mantrasıdır, çok dikkatli kullanılması gerekir)
Notası: Si
Etkilediği Burç: Oğlak, Kova, balık
Etkin gezegeni ve elementi: Uranüs, düşünce ve kozmik enerji
Bağlantılı Duyu: Tüm duyuların ötesindedir
Uyumlu hali: 30 saniyede saat yönü 972 dönüş
Uyumsuz Hali:30 saniyede saat yönü 972'den fazla dönüş

Yetersiz Hali: 30 saniyede saat yönü 972'den az dönüş.

Uygun müzik: Sessizlik ve derin vecih hali.  - Alıntıdır-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder